Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KIBRIS TV’de katıldığı canlı yayında “tutmayacağım hiçbir sözü vermem” diyerek yolunun Türkiye ile birlikte KKTC’nin tanıtılması yolu olduğunu kaydetti
Kıbrıs
Tatar: Ben hayal satmam
16 Ekim 2025, 13:35 yayınlandı
9dk, 49sn 82
featured
+
–
Paylaş
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KIBRIS TV’de katıldığı canlı yayında “tutmayacağım hiçbir sözü vermem” diyerek yolunun Türkiye ile birlikte KKTC’nin tanıtılması yolu olduğunu kaydetti
Yusuf Bahadır AYDIN
Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Kıbrıs TV’de katıldığı Detay Seçim Özel programında Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtladı.
Seçim propaganda sürecini değerlendiren Tatar, kendisinin halka her zaman gerçekleri söylediğini belirterek, “Ben hayal satmam” ifadelerini kullandı. Tatar adını kullanmasa da rakibi Cumhuriyetçi Türk Partisi Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın politikasına yönelik eleştirilerde bulunarak, “Benim yolum bellidir. Benim yolum Anavatan Türkiye ile birlikte egemenliktir, KKTC’nin dünyaya tanıtılmasıdır” diye konuştu. Tatar, “Kıbrıs Türk halkı artık federasyon masalına dönmez. Egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm siyaseti kalıcıdır” dedi.
Programda, 2020 seçiminden bugüne yürütülen politikaları, Türkiye ile ilişkilerin geldiği noktayı ve seçim sürecine ilişkin gözlemlerini anlatan Tatar, “Biz ortaya koyduğumuz politika ile KKTC devletini güçlendirdik, bu siyasete Anavatan Türkiye Cumhuriyeti tam destek vermektedir” ifadelerini kullandı.
“Mitinglerde halkın coşkusunu görüyorum”
Cumhurbaşkanı Tatar, seçim kampanyası sürecinde tüm ilçelerde gerçekleştirdiği mitinglerin “tarihi bir heyecan” yarattığını söyledi.
“Pandemi döneminden sonra ilk kez böyle büyük kitlelerle buluşuyoruz” diyen Tatar, bugün yapılacak Lefkoşa mitinginin de büyük bir katılımla gerçekleşeceğini belirtti.
“Partililerimiz, gönüllülerimiz olağanüstü bir gayret gösteriyor. Girne’deki mitingde 1500 araçlık konvoy vardı, yarısı trafik nedeniyle meydana ulaşamadı; bu halkın coşkusunun göstergesidir” şeklinde konuştu.
Sağduyu İttifakı’nın adayı olduğunu anımsatan Tatar, kendisini destekleyen Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi’nin (YDP) uyum içinde çalıştığını vurguladı:
“Aralarında tek tük farklı düşünenler olabilir ama üç parti de ortak bir inançla bu süreci yürütüyor. Halkımız, egemenlik mücadelesine sahip çıkıyor.”
“2020’de Akıncı gibi güçlü bir rakibi geride bıraktım”
Ersin Tatar, önceki seçimleri değerlendirirken, 2020 Cumhurbaşkanlığı seçiminin “çok zorlu bir mücadele” olduğunu söyleyerek, “Karşımda o dönem hem mevcut Cumhurbaşkanı hem de 20 yıl Lefkoşa Belediye Başkanlığı yapmış Mustafa Akıncı vardı. Tecrübeli, duruşu olan bir siyasetçiydi. Ancak halk değişim istedi ve bana güvendi.” dedi.
Tatar, bu kez sahadaki manzaranın daha güçlü olduğuna işaret ederek, “2020’deki desteğin çok ötesinde bir rüzgâr var. Halkımız, Kıbrıs Türk halkının yolunun artık iki devletli çözüm olduğunu görüyor” dedi.
“Federasyon defteri kapanmıştır”
Programda Kıbrıs meselesine geniş yer ayıran Tatar, “federasyon temelinde bir çözümün artık mümkün olmadığını” vurguladı.
“Ben 40 yıldır aynı şeyi söylüyorum. 1980’lerde yayın yapan dergilerde bile iki devletli çözüm vizyonunu savundum. Federasyon için 55 yıl müzakere yapıldı. Rum tarafı egemenliği paylaşmayı hiçbir zaman kabul etmedi.” diyen Cumhurbaşkanı, “Eğer bir çözüm Türkiye’nin garantörlüğünü ve Türk askerinin adadaki varlığını ortadan kaldıracaksa, ben o çözümü kabul etmem” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Bizim güvenliğimizin teminatı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu gerçeği görmezden gelen her formül Kıbrıs Türk halkını yeniden 1960 öncesi karanlığa sürükler. Egemenlik hakkımızdan asla vazgeçemeyiz.”
“Rum tarafı hâlâ gözünü kuzeye dikmiş durumda”
Tatar, Güney Kıbrıs yönetiminin halen “federal birleşik Kıbrıs” hedefiyle hareket ettiğini belirterek, “Rumlar, federasyon diyerek Türkiye’nin adadan çekilmesini, Türk askerinin gitmesini ve bizim Avrupa Birliği çatısı altında eritilmemizi istiyor” dedi.
Ersin Tatar, “62 yıldır ambargo altındayız. Hem soykırımdan geçtik, hem topraklarımızı kaybettik, hem de ekonomik olarak cezalandırıldık. Bu halk artık bedel ödemek istemiyor ve bedel e ödemeyecektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı, Rum tarafının silahlanma faaliyetlerini “bölge barışını tehdit eden tehlikeli adımlar” olarak niteleyerek, “Rum Tarafının her yıl 200 milyon euroyu aşkın silahlanma bütçesi var. Amerika ve Fransa ile askeri iş birliği yapıyorlar. Bu gerginlik bölgedeki istikrarsızlığı artırıyor.” diyerek bunun adanın ekonomisini de tehdit ettiğine dikkat çekti.
“Türkiye’nin garantörlüğü Kıbrıs Türk halkının teminatıdır”
Ersin Tatar, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki stratejik öneminin arttığını, bu nedenle Kıbrıs’taki Türk varlığının artık geri döndürülemez bir gerçek olduğunu vurguladığı konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye bölgenin en güçlü devletidir. Türk dünyasıyla ilişkileri, savunma sanayiindeki başarıları ve enerji politikalarıyla yeni bir denge oluşturdu. Bu tablo içinde Kıbrıs Türk halkı, barışın ve istikrarın teminatıdır. Kıbrıs’ı birleşik bir ada oluşturup Avrupa Birliği’ne teslim etmek isteyen çevreler var ama buna izin vermeyeceğiz. Bizim politikamızla KKTC Türkiye ile Avrupa arasında stratejik bir köprü olacaktır”
“Türkiye ile tam uyum içindeyiz”
Cumhurbaşkanı, Ankara ile ilişkilerin her zamankinden güçlü olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her uluslararası platformda bizim davamızı dile getiriyor. BM Genel Kurulu’nda, Türk Devletleri Teşkilatı’nda açıkça ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanınmalıdır’ diyor. Bu, tarihi bir çıkıştır.”
dedi. Tatar, Türkiye’nin Milli Güvenlik Kurulu kararlarında da “iki devletli çözüm” politikasının benimsendiğini hatırlatarak, “Artık bu siyaset devlet politikası haline gelmiştir. Türkiye’nin, KKTC’nin bağımsızlık mücadelesine verdiği destek tüm dünyada yankı buluyor.” diye konuştu.
“Halk bu siyaseti onaylamıştır”
Cumhurbaşkanı adayı Tatar, son beş yılda yürüttüğü siyasetin halktan güçlü destek gördüğünü ifade ederek, “Halkımız artık geriye dönmüyor. Federasyon görüşmeleri tüketildi. Kıbrıs Türk halkı egemen eşitliğini koruyacaktır. Halkımız, devletine sahip çıkıyor. Ben inanıyorum ki 19 Ekim’de sandıktan çıkacak sonuç, bu iradeyi tescilleyecektir” diyerek kararlı bir mesaj verdi.
Tatar, karşıt görüşlü adayların “halkı hayalle oyaladığına” dikkat çekerek, şu yorumda bulundu:
“Federasyon söylemi artık bir kandırmacadır. Gerçekler ortadadır. Mustafa Akıncı denedi, Mehmet Ali Talat denedi; olmadı. Çünkü Rum tarafı hiçbir zaman Türklerle egemenliği paylaşmaz.”
“Uluslararası hukukta haklıyız”
Tatar, mülkiyet ve taşınmaz mallar konusundaki davalara da değindi:
“Rum tarafının mülkiyet iddiaları hukuken geçersizdir. Bağımsız bir mahkeme eninde sonunda bunu teyit edecektir. Biz bu konuda hukukçularımız ile çalışıyoruz. Türkiye’den hukukçularda devreye girecektir. Göreceksiniz bugün değilse yarın Rum tazminat ödemek zorunda kalacaktır”
Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakkının pazarlık konusu yapılamayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin geçmişte ekonomik ambargolar, ulaşım yasakları ve doğrudan ticaret engelleriyle cezalandırıldığını hatırlattı. Tatar, “Kıbrıs Türkü 62 yıldır izolasyon altında. Buna rağmen ayakta durduk, devletimizi kurduk. Artık teslimiyet dönemi bitmiştir.” dedi
“Pasaport tartışmaları siyasi istismardır”
Programda son günlerde gündeme gelen “Kıbrıs Cumhuriyeti” pasaportu tartışmalarına da değinen Tatar, “Bu konuyu seçim malzemesi haline getirmek etik değildir” diyerek şunları söyledi:
“KKTC’de doğan insanlara farklı muamele yapılması haksızlıktır. Ben bu konuyu defalarca uluslararası platformlarda gündeme getirdim. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile de görüştüm. Bu bir insan hakları ihlalidir.”
Rakibinin bu konuda hayal sattığına vurgu yapan Tatar, Rum Lidere bu konuyu söylediğine cevap dahi vermediğini anlattı.
“Kıbrıs Türkü, Türkiye’ye düşmanlık eden siyasetlere prim vermez”
Cumhurbaşkanı, bazı çevrelerin “Türkiye karşıtı” söylemlerini sert dille eleştirdi:
“Türkiye işgalci değildir. Garantörlük hakkıyla buradadır. Barışın, huzurun, güvenliğin teminatı Türk askeridir. Kim Türkiye’ye hakaret ederek siyaset yapıyorsa, bu halka değil başka merkezlere hizmet ediyordur.”
“İkinci dönemde diplomatik atağı büyüteceğiz”
Tatar, yeniden seçilmesi halinde “tanınma ve uluslararası görünürlük” hedeflerine odaklanacağını vurgulayarak, “Türk Devletleri Teşkilatı ile ilişkilerimiz güçlendi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev açıkça destek verdi. Türkiye’nin diplomatik desteğiyle KKTC’yi daha fazla ülkeye anlatacağız.” diye konuştu.
Göreve geldiği günden bu yana birçok uluslararası temas gerçekleştirdiğini anımsatan Ersin Tatar,
“İngiltere, Avustralya, Azerbaycan, Macaristan, Kazakistan ve birçok ülkede temaslarda bulundum. Bu ziyaretlerde Kıbrıs Türk halkının haklı davasını anlattım. Artık bizi dinleyen, anlayan bir dünya var.”
“Dijital dönüşüm ve savunma teknolojileri öncelikli olacak”
İç politikaya ilişkin değerlendirmelerinde Tatar, Türkiye ile yürütülen ortak projelere dikkat çekti. “Dijital dönüşüm projesi tamamlanmak üzere. Türk Telekom yatırımlar yapıyor. Bu tamamlandığı zaman Baykar, KKTC’de şube açacak. Bu sayede yüzlerce genç yazılım ve mühendislik alanında istihdam edilecek.” Diyen Tatar, “KKTC’nin gençleri, savunma sanayinde ve yazılım sektöründe dünyaya hizmet verecek seviyeye geldi. Bu ülkenin potansiyeline inanıyorum. Biz artık sadece turizm ve eğitim değil, teknoloji üreten bir ülke olacağız.” dedi.
“Bu seçim bir devlet seçimidir”
Tatar, seçim sürecine ilişkin değerlendirmesinde “19 Ekim’de yapılacak seçimin, partilerden çok devletin geleceğini ilgilendirdiğini” vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu bir Cumhurbaşkanlığı seçimi olmanın ötesinde, bir devlet seçimidir. Cumhurbaşkanının görevi, temsil ve diplomasi ağırlıklıdır. Dış dünyada güçlü bir temsil gerekir.”
“Halk doğru iradeye mührünü vursun”
Programın sonunda Tatar seçmene şu mesajı verdi:
“Ben bu halk için mücadele ettim. Kıbrıs Türk halkının egemenliğini korumak, geleceğini güvence altına almak için yola çıktım. Tarihe, iki devletli çözüm siyasetini dünya gündemine taşıyan lider olarak geçmek istiyorum. Ben iki devletli siyaseti 5 yıldır savunuyorum. TBMM bu noktada karar üretti, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslar arası platformlarında iki devleti savundu, Milli Güvenlik Kurulu bu konuda karar aldı. Son olarak Cumhuriyet Meclisimiz 29 vekilin ayak onayıyla iki devletli kararı onayladı. Politikamız bir kez daha halktan onay almalıdır. İşte bu noktada halkın doğru iradeyi çıkarması gerekmektedir. İnsanımızın sandığa gidip bu iradeye mührünü vuracağına inanıyorum”


Cumhurbaşkanı Erhürman, Dalkıran’ı kabul etti
Cumhurbaşkanı Erhürman, Dalkıran’ı kabul etti
Cevdet Yılmaz, KKTC’nin 42’nci kuruluş yıl dönümü kutlamaları dolayısıyla adaya geldi
Başbakan Üstel, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kabul etti
Dinçyürek: Kıbrıs Türk halkı, göç ve acılara rağmen özgürlük mücadelesini kararlılıkla sürdürdü
Cumhurbaşkanı Erhürman, KKTC’nin 42. Kuruluş yıl dönümü dolaysıyla Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın Anıt Mezarı’na çelenk sundu
14 KASIM 2025 GAZETE MANŞETLERİ