Milletin Partisi Genel Başkanı, Lefkoşa Milletvekili Bertan Zaroğlu, seçim kararı alan hükümeti yerden yere vurdu. Katıldığı Web TV’deki canlı yayında Başbakan Saner ve Başbakan Yardımcısı Arklı’nın topaç gibi döndüğünü ifade eden Zaroğlu, “Bu hükümet ile seçime gitmek Kıbrıs Türk halkına yapılabilecek en büyük zulümdür. Ancak ülke alternatifsiz değildir. Teknokrat bir hükümet kurularak alternatif bir yapıyla seçime gidilmeli” dedi. Yeni hükümetin kurulması sırasında Milletin Partisi’nin kapısı çalınması halinde hiçbir beklenti ve isteklerinin olmayacağını belirten Zaroğlu, “Erken seçim tarihinin belirlenmesi halinde karşılıksız destek veririz. Halk bu hükümetten bir an önce kurtulmalı” diye konuştu.
İttifak kapısını açık bıraktı
Milletin Partisi’nin kuruluş aşamasını tamamladığını ve önümüzdeki seçimlere girmesinin önünde hiçbir engel olmadığını kaydeden Zaroğlu, “DP ile seçim ittifakı yapılacak mı” sorusunu şöyle yanıtladı: “Bizim hiç kimseyle ittifak arayışımız yok. İttifakı yapacağımız kitle Kıbrıs Türk halkıdır. Ancak böyle bir arayışımızın olmaması, böyle bir teklifin önümüze gelmesi halinde kapıyı kapattığımız anlamına da gelmez. Bu yolda bir teklif yapılırsa karar Bertan Zaraoğlu’na ait değil, Milletin Partisi yetkili organlarınındır. Kişisel olarak ittifakın yolu açılarak seçim barajı artırılması gerektiğini düşünüyorum.”
“Biz topaç gibi dönemiyoruz”
Hükümeti yönetenlerin birbiriyle tutmayan açıklamalarını da eleştiren Zaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Başbakan, Sayın Başbakan Yardımcısı ve hükümet yetkilileri topaçtan daha hızlı dönüyorlar. Yapacakları şeylerden bahsediyorlar ama yaşananlar ortada. Sayın Başbakan Yardımcısı hükümetten çekilme tehdidinde bulunmak için MYK’yı topluyor. Ama Başbakan ondan önce davranarak seçim kararını alıyor. Başbakan Yardımcısı’na “Sen kimsin” diyor. “Biz böyle bir şeye müsaade etmeyiz, UBP olarak gerekeni yaparız” diyor.
Birileri Başbakan’a da Başbakan Yardımcısı’na da hayatın gerçeklerini göstermesi gerekiyor. Son dönemde ülkedeki atmosferin farkında değiller. Başbakan, “Benim döneminde her şey güzel oldu, müthiş işler yapıldı” diyor. Başbakan Yardımcısı “açık ara birinci parti olacağız” diyor. Ama bir gün sonra da “ikinci büyük parti olacağız” diyor. Biz onlar gibi topaç gibi dönemiyoruz. Bu karaktere sahip değiliz. Halk tüm yaşananları görüyor.”