UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nda kabul edilen 2023-2024 Türkiye raporunu değerlendirerek, “Bu tür raporlarla teşvik edilecek veya uyarılacak taraf Kıbrıs Türk tarafı değildir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının görmezden gelinmesine, Kıbrıs perspektifinin sadece Rum yönetimiyle sınırlı olmasına tanıklık etmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirten Hasipoğlu, Avrupa Birliği’nin Rum tarafının tek yanlı üyeliğiyle Kıbrıs sorununun çözümsüzlük girdabına tutsak ettiğini de ifade etti.

Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde bir çözümde ısrar etmenin adadaki mevcut gerçeklerle örtüşmediğini de kaydeden Hasipoğlu, “Kıbrıs’ta federal çözüm anlayışının 2017’de çöpe gittiğini bu vesileyle hatırlatmakta fayda görüyoruz” dedi.

“İki devletli çözüm vizyonunu Avrupa Birliği’ne soracak değiliz”

Açıklamasında, “Türkiye ve KKTC, her geçen gün daha da pekiştirdiği iki devletli çözüm vizyonunu Avrupa Birliği’ne soracak değil” ifadelerine de yer veren Hasipoğlu, AP’nin Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’ye yaptığı ziyarete ilişki ayrı bir oturum düzenlemesini de kınadı.

16 MAYIS 2025 GAZETE MANŞETLERİ

“Erdoğan’ın ziyaretiyle ilgili değerlendirmeleri yok hükmündedir”

“Anavatan Türkiye’nin, KKTC ve Kıbrıs Türk halkı için yegane güvenlik unsuru olduğunu görmezden gelen Avrupa Birliği’nin, Sayın Erdoğan’ın ziyareti ile ilgili değerlendirmesi bizler için yok hükmündedir” diyen Oğuzhan Hasipoğlu, şöyle devam etti:

Avrupa Birliği önce ‘Doğrudan Ticaret ‘ tüzüğü de dahil olmak üzere Kıbrıs Türk halkına verdiği sözleri tutarak temiz ellerle Kıbrıs Türk halkı için söz söyleyebilir. Bu tür raporlar ile teşvik edilecek veya uyarılacak olan taraf Kıbrıs Türk tarafı değildir. Kıbrıs Türk halkı daha önceki tüm çözüm planlarına ve önerilerine olumlu yanıt vererek rüştünü ispat etmiştir.

Avrupa Birliği’ni Kıbrıs’ta iki halk arasında güven sorunu yaratacak, iş birliği olanaklarını ortadan kaldıracak bu tür raporlar yerine, objektif ve Kıbrıs’ta adil, sürdürülebilir ve gerçekçi bir çözüm için asıl Rum tarafını teşvik edecek adımlar atmaya davet ediyoruz.”