Halkın Partisi (HP) Milletvekili Ayşegül Baybars, pandemi sürecinin; “ülkede bugüne kadar halı altına süpürülen, kangren olmuş birçok meselenin çıplak gözle görünür olmasını, ülkenin sorunları ve eksikleriyle yüzleşmelerini sağladığını” kaydetti.
HP’den verilen bilgiye göre, bir televizyon programına katılarak değerlendirmelerde bulunan HP Milletvekili Baybars, parti içi komitelerin, tarım, ekonomi, turizm, işsizlik gibi toplumun sorunlarını temel alan konular üzerinde çalıştığını, etraflıca düşünülerek hazırlanan seçim manifestosunu vakti geldiğinde halkla paylaşacaklarını belirtti.
Baybars, Halkın Partisi’nin de hükümette yer aldığı bir önceki dönemde, “sosyal konut projesi, liman projesi, Telekomünikasyon Dairesi’nin altyapısının güçlendirilmesi, fiber optik yapının yenilenmesi, dijital dönüşüm için yatırımlar” gibi başlatılan ancak hükümet değişimi nedeniyle yarım kalan projeleri tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Halkın Partisi’nin hükümette olduğu dönemde hazırladığı projeleri anlatan Baybars, ülkenin turizm ve yükseköğrenimle birlikte bilişim sektörüne, dijital dönüşüme yatırım yapmasının şart olduğunu belirterek, tarımda üretimi ve üreticiyi desteklemenin, yeni ekonomik kalkınma planlarının devreye sokulmasının, işsizlik ve iş gücü sorunlarının giderilmesi için yeni modellerin uygulamaya koyulmasının yeni dönem için Halkın Partisi’nin önceliği olduğunu vurguladı.
“TARIMIN GELİŞTİRİLMESİNİ SAĞLAMAK HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”
Pandeminin, tarımın önemini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten Ayşegül Baybars, şöyle devam etti:
“Üreten bir toplum olmak, bu ülkede üretilebilecek ürünlerin devlet tarafından teşvik edilmesi, tarımın gelişmesini sağlamak hayati önem taşıyor. Zeytin, zeytinyağı, pekmez, nar, tahin gibi ürünlerin üretilmesinin yanı sıra seracılık faaliyetlerinin artırılması, dış pazarlar bulunabilmesi için yeni modeller ortaya koymak gerekiyor. Kendi partimizdeki komitelerde bu konulara ilişkin çalışmaya, yeni fikirler üretmeye devam ediyoruz. Ciddi ekonomik kalkınma programı bizim de önceliğimiz olacak. Sosyal politikalar, eğitim politikası, nüfus politikası konularında yapısal sorunların çözülmesi gerekiyor. Halkın Partisi de bu konulara ilişkin hedeflerini ve ciddi bir kalkınma programını seçim manifestosuna koyarak toplumla önerilerini paylaşacak.”
Ülkede söylenebilecek en tehlikeli cümlenin; “Türkiye beni seviyor, onu sevmiyor, en iyi anlaşan benim” olduğunu belirten Baybars, bu yaklaşımın ülkede kutuplaşma yarattığını, ülkeye hizmet etmek üzere Cumhuriyet Meclisi’nde bu ülkenin vekili olarak edilen yemine de büyük bir saygısızlık olduğunu söyledi.
Baybars, bu konuda şunları dile getirdi:
“Türkiye’yle kimsenin ilişkisi bozuk değil. Siyasette de bu ilişkinin bozuk olmasını isteyecek de kimse yoktur. Türkiye’deki Kıbrıs politikalarının eleştirilmesi noktasında bazı görüş ayrılıklarının olması son derece normaldir. Kendi ülkemizde nasıl ki farklı siyasi partiler farklı politikalar geliştiriyorlar, Türkiye’deki politikalar konusunda farklı düşünceleriniz varsa bunları söyleyecek cesaretinizin de olması gerekiyor. Eleştirdiğiniz ya da katılmadığınız görüşlerin olması sizi Türkiye düşmanı yapmaz. Bunun üzerinden siyaset yapan, insanları kategorize eden bu yapılar son derece tehlikelidir. Bizim siyasetimiz açısından bu söylemler çok çirkin. Biz bu ülkenin insanına karşı sorumluyuz. Elbette ki Türkiye’yle tarihsel, kültürel geçmişimiz var, zor zamanda yanımızda olan tek müttefikimiz. Bunları yok saymak mümkün değil. Ama kendi iç siyasetimizin içine Türkiye’yi çekmek son derece yanlıştır.”
Mevcut hükümetin, halkın, ülkenin sorunlarıyla ilgilenmediğini, halkın da hükümetten bir beklentisinin kalmadığını söyleyen HP Milletvekili Baybars, bir an önce bir seçim tarihinin belirlenerek, halkın iradesinin Meclise yansıtılması gerektiğini vurguladı.